Dünya üzerindeki büyük dinler arasında Hristiyanlık ve Yahudilik, mezhepsel farklılıklara rağmen iç savaşlardan büyük ölçüde kaçınmayı başarmıştır. Hristiyanlıkta Katolik, Protestan ve Ortodoks mezhepleri bulunurken, Yahudilikte Rabbani tek mezhep olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak Müslüman dünyasına baktığımızda, Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli gibi Sünni mezheplerin yanı sıra Şiilik, Alevilik, Vahabilik, Haricilik ve daha birçok farklı inanç topluluğu görülmektedir. Bu çeşitlilik, ne yazık ki Müslüman ülkeler arasında tarih boyunca mezhep savaşları ve çatışmaların temelini oluşturmuştur.
Ortadoğu, dünya enerji kaynaklarının merkezi olarak adeta bir enerji göz bebeği konumundadır. Ancak bu stratejik bölge, küresel güçler tarafından mezhepsel farklılıklar körüklenerek sömürü alanına dönüştürülmüştür. ABD, Avrupa Birliği, İngiltere ve diğer küresel aktörler, Müslüman ülkelerdeki bu ayrılıkları kullanarak siyasi ve ekonomik çıkarlarını maksimize etmiştir. Müslüman dünyası, bu oyunlara karşı birlik olmayı başaramadığı sürece, sömürü zincirlerinden kurtulamayacaktır.
Anadolu coğrafyası, tarih boyunca medeniyetlerin kesişme noktası olmuş ve Türk Devleti, bu coğrafyanın göz bebeği olarak yükselmiştir. Türk milleti, Osmanlı İmparatorluğu ve daha önceki Türk devletlerinden miras aldığı birlik, dirlik ve adalet anlayışıyla her zaman mazlumların yanında yer almıştır. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti, ecdadının emanetini koruma ve küresel oyunlara karşı durma kararlılığını göstermektedir.
Son yıllarda, Arz-ı Mev’ud hayalleri peşinde koşan İsrail ve onun taşeronları, Ortadoğu’da kan dökmeye devam etmektedir. Ancak Türk Devleti, Cumhurbaşkanımız ve Türkmen beyimiz, Devlet Beyimiz liderliğinde bu oyunlara karşı sesini yükseltmiştir. Türk milleti, Kızıl Elma ülküsüyle hareket ederek, küresel güçlerin Müslüman dünyasını bölme planlarını bozmaya kararlıdır. Türkiye, sadece kendi sınırlarını değil, tüm Müslüman dünyasının onurunu koruma misyonunu üstlenmiştir.
Müslüman dünyasının en büyük sorunu, mezhep kavgaları ve iç çatışmalardır. Küresel güçler, bu ayrılıkları kullanarak Müslüman ülkeleri zayıflatmakta ve kaynaklarını sömürmektedir. Müslümanlar, Sünni-Şii, Alevi-Vahabi gibi ayrımları bir kenara bırakmalı, ümmet bilinciyle hareket etmelidir. Türkiye, bu birliğin öncüsü olmaya hazırdır. Türk milleti, tarih boyunca farklı inançları ve kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle örnek olmuştur.
Birlik ve beraberlik, Müslüman dünyasının kurtuluşunun anahtarıdır. Küreselcilerin taşeronluğunu yapanlar, kendi halklarına ihanet etmektedir. Müslüman ülkeler, Türkiye’nin liderliğinde bir araya gelerek, sömürü düzenine karşı durabilir ve kendi geleceklerini inşa edebilir.
Türk milleti, tarih boyunca her türlü zorluğa göğüs germiş, bağımsızlığına ve özgürlüğüne düşkün bir millet olmuştur. Damarlarındaki asil kan ve iman gücü ile Türk milleti, her şartta kendini koruma kapasitesine sahiptir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Teşkilatı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Ülkücü Gençlik, bu milletin güvenliğinin ve geleceğinin teminatıdır.
Türkiye, Kızıl Elma ülküsüyle sadece kendi topraklarında değil, tüm Dünya Türklüğü için bir umut ışığıdır. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Türk milletine gönül veren milyonlar, bu kutlu yolda birleşmiştir. Türk Devleti, ecdadının emanetini korumak için her zaman dimdik ayakta duracaktır.
Küresel güçlerin Ortadoğu’daki oyunları, sadece Müslüman dünyasını değil, tüm insanlığı tehdit etmektedir. Enerji savaşları, terör örgütleri ve mezhepsel çatışmalar, bu güçlerin kontrolü altındadır. Ancak Türk Devleti, bu oyunları bozma kararlılığını dünyaya ilan etmiştir. Sn. Cumhurbaşkanımız ve Devlet Beyimiz, küresel güçlere karşı cesur bir duruş sergileyerek, Türkiye’nin bağımsızlığını ve Müslüman dünyasının onurunu savunmaktadır.
Türkiye, sadece bir ülke değil, bir medeniyet projesidir. Türk milleti, tarih boyunca adaletin, barışın ve kardeşliğin temsilcisi olmuştur. Bugün de aynı misyonla, küresel sömürü düzenine karşı mücadele etmektedir.
Türk milleti, Kızıl Elma ülküsüyle, Dünya Türklüğü ile ve ecdadının emaneti ile yoluna devam etmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Emniyet Teşkilatımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız, Ülkücü Gençlik, Milliyetçi Hareket Partisi ve Türk milletine gönül veren tüm canlar, bu kutlu davanın neferleridir.
Var olsun Kızıl Elma ülkümüz!
Var olsun Dünya Türklüğü!
Var olsun Türk Silahlı Kuvvetlerimiz!
Var olsun Emniyet Teşkilatımız!
Var olsun Milli İstihbarat Teşkilatımız!
Var olsun Ülkücü Gençlik!
Var olsun Milliyetçi Hareket Partisi!
Var olsun Türk milletine gönül veren canlarımız!
Türk milleti, birliği ve dirliğiyle, küresel oyunları bozacak ve mazlumların umudu olmaya devam edecektir. Allah Türk milletini korusun ve yüceltsin!