Evlenme çağına gelen erkeğin anne ve babası veya yakınları oğullarına kız aramaya başlarlar. Anne özellikle yaşlı kadın akrabalarına “Oğlumu everecağam, acaba münasip bir kız bulabilir miyem ? ” diye sorar. Hamamda, düğünlerde, kır gezintilerinde kızları araştırmaya, soruşturmaya başlar.
Gözüne kestirdiği bir kız olursa, ilk önce kızın yakın komşularından sormaya başlar. “Acaba bı kız nasıldır, derdimizi çeker mi, gişi kızı mıdır ? ” Komşular ise kendilerinden sorulan genç kız tavsiye edilebilir nitelikte biri ise “Mabalı günahı boynuma ” diyerek teminat verir. Şayet kızı tavsiye etmiyor ise, açık açık söylemenin de çevreye göre ayıp, dini kurallara göre günah sayıldığından “Komşumuzdur ama, pek ilgimiz yoktur “diyerek istenmemesi gerektiğini ima ederler.
Oğlanın annesi daha önceden tesbit edilmiş olan kızın evine ansızın veya haberli olarak yanına yakınlarını da alarak gider. Havadan sudan konuşulduktan sonra oğlanın annesi genç kızdan bir bardak su ister. Su isteme aslında kızın yürüyüşünü, konuşma tarzını, becerikliliğini kontrol etmek, hareketlerini toptan değerlendirmektir.
Oğlan tarafı şayet kızı beğendiyse, kız orada yokken bunu fırsat bilerek kızın annesine “Allah bağışlasın, sözlüsü, nişanlısı yok mu ? ” diye sorarlar. Kızın annesi sorulan sorulara cevap vermezse nişanlısı, sözlüsü yok demektir.
Daha sonra oğlanın annesi ve yakınları oğullarının özelliklerinden, huyundan tahsilinden, mesleğinden bahsederler.
Kızın annesi ise oğlan tarafının bu konuşmasını dinledikten sonra “Kimlerdensiniz, nerede oturisiz, oğliz neçi ? ” gibi birkaç soru, oğlan evine sorar.
Oğlanın annesi ise sorulan bu sorulara cevap verdikten sonra, birkaç gün sonra tekrar bu hususta konuşmak üzere geleceklerini söyleyerek kız evinden ayrılırlar.
Oğlan tarafı birkaç gün sonra, isteme olayını gerçekleştirmek için gelindiğinde, oğlan tarafının araştırması yapıldığından, ya “Kızımız daha küçük, gelin olacak yaşta değil, daha böyügü duri, daha mektebe gidi” gibi bahanelerle kızı vermeyecek-lerini söyler, veya “Hele babasına sorah, ne deyi ne demi ” diye cevap verirler. Bazı kız istemelerde müsbet cevap alamayan taraflar, kızın alınmasında ısrar ettikleri takdirde hoş olmayan olaylar meydana gelir.
Evlenme; çevre köylerde başlık denilen büyük bir maddi güce dayandığı için, köy gençleri bu parayı temin edemediklerinden dolayı büyük sıkıntılara düşerler. Çünkü başlık parası, kız tarafının insiyatifine kalmıştır. Tamamen kız tarafının erkekleri tarafından takdir edilir ve bu miktar karşı tarafa bildirildikten sonra kolay kolay değiştirilmez.
Başlık; bazen nakit olarak, bazen de canlı hayvan, binek vasıtası veya bir tarla olarak alınabilir.
Çevre köylerde başlık parasına az da olsa bir çözüm getirmek ve kolaylaştırmak amacıyla “Berdel” tabir edilen bir evlenme usulü vardır. Evlenme çağına gelen iki erkeğin yine evlenme çağına gelmiş olan kızkardeşlerini birbirlerine vermek suretiyle evlenmelerine yol açar. (1995 yılında dönemin Şanlıurfa Valisi Sayın T. Ziyaeddin Akbulut, bir genelgeyle başlık parasını kaldırmıştır.)
Bu usul evlenme, aile büyüklerinin rızası ile olabileceği gibi, yalnız damat adaylarının kendi aralarında karar vermesiyle de olur.
Taraflar çocuklarını birbirleriyle evlendireceklerine tamamen karar verdikten sonra, kız tarafından erkek tarafına bir mektup gönderilir. Buna “Kesim Kâğıdı” denir. Bu mektupta kız evinin oğlan evinden istedikleri yazılıdır.
Kesim kağıdında yazılı olanlar, kız evi tarafından kararlaştırılan değerlerdir.
İLÇELER
21 Mart 2024ŞANLIURFA HABERLERİ
21 Mart 2024SON DAKİKA
21 Mart 2024SON DAKİKA
21 Mart 2024SON DAKİKA
21 Mart 2024EKONOMİ
21 Mart 2024SON DAKİKA
21 Mart 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.