27 Ağustos 2025 Çarşamba
Hak, özünde Allah’a teslimiyeti, samimiyeti ve doğruluğu simgeler. Batıl ise küfrün, kibrin ve isyanın temsilcisi olarak ortaya çıkar. Bugün dünya, Hakk’a iman etmiş, teslim olmuş nefislerle; küfre düşmüş, kibre bulanmış ve şirke teslim olmuş nefislerin mücadelesine sahne oluyor. Bu mücadele, yalnızca bir siyasi ya da ideolojik çekişme değil, aynı zamanda manevi bir savaş. Türkiye, bu mücadelede hak yolunda dimdik duran bir ülke olarak lideri Recep Tayyip Erdoğan ile yoluna devam ediyor.
Türkiye, 21. yüzyılda güçlü bir liderlikle küresel bir aktör haline geldi. Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan, kararlı duruşu ve vizyoner liderliğiyle Türkiye’yi hak ettiği yere taşıyor. Onun liderliğinde, Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler ne laiklik bahanesiyle ne şeriat fitnesiyle ne de mezhep şovenizmiyle başarılı olamayacak. Terör örgütleriyle kirli ittifaklar kuranlar, bu milletin iradesini kıramayacak.
Türkiye’nin en büyük sorunu, dışarıdan gelen tehditlerden çok, içeride “bizim gibi görünen” ancak ruhlarını ipotek ettirmiş kesimlerden kaynaklanıyor. İdeolojik ve mezhepsel şovenizmle hareket edenler, Atatürk’ü bir kamuflaj olarak kullanıp güç ve iktidar devşirme peşinde. Terör örgütleriyle kirli ittifaklar kuran bu gruplar, Türkiye’nin birliğine ve dirliğine zarar vermeye çalışıyor. Ancak bu millet, ferasetiyle bu oyunları bozacak güçte.
Seçimler, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek kritik bir dönemeç. Bu süreçte saf olmak değil, Hakk’ın safında durmak gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye’nin hak yolundaki yürüyüşü devam edecek. Bu yolda durmak yok, yola devam!
Türkiye’nin 21. yüzyıldaki yükselişi, yalnızca siyasi bir başarı değil, aynı zamanda manevi bir duruşun zaferi. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimiz birlik ve beraberlik içinde tüm engelleri aşacak. Laiklik, şeriat ya da mezhep tartışmalarıyla bu yürüyüş durdurulamayacak. Türkiye, hak ve hakikat yolunda ilerlemeye devam edecek.