0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fetih Hareketi Merkez Komite Üyesi Hüseyin eş-Şeyh yaptığı yazılı açıklamayla, ABD’nin söz konusu bölgeler için “işgal altındaki” sözcüğünü kullanmamasına tepki gösterdi.

AÇIKLAMAYA TEPKİ

Şeyh, açıklamasında “Filistin toprakları ve Golan işgal altında değil de nedir? İşgal sözcüğünün kullanılmamasından kasıt, bu bölgelerin İsrail’e ilhakı ise uluslararası meşruiyet nerede? İki devletli çözüm nerede?” ifadelerine yer verdi.

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri de yaptığı yazılı açıklamada, “ABD Dışişleri Bakanlığının, 1967’de işgal edilen topraklardan işgal altındaki sözcüğünü çıkarmasını kınıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ebu Zuhri, bu tutumun ABD yönetiminin özünün bir yansıması olduğunu belirtti.

Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nden yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:

“İşgal edilmiş topraklar ve Golan’dan ‘işgal’ sıfatının kaldırılması uluslararası hukuka hakarettir. Bu, Batı Şeria ve Golan’ı Yahudileştirmeyi ve yerleşim birimlerini genişletmeyi amaçlayan Siyonist proje yanlısı bir adımdır.”

Açıklamada Birleşmiş Milletler’e (BM) hukuki ve ahlaki sorumluluğunu üstlenerek, Filistin topraklarının ve Golan’ın siyasi ve hukuki statüsünü bir kez daha açıklayan kararlar ve beyanatlar çıkarma çağrısı yapıldı.

İŞGAL SÖZCÜĞÜ KULLANILMADI

ABD Dışişleri Bakanlığı, bu yılki dünya insan hakları raporunda İsrail işgali altındaki Batı Şeria ile Golan Tepeleri ve İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi için “işgal altındaki” sözcüğünü kullanmamıştı.

Amerikan siyasetinde benzeri görülmemiş bir gelişme olarak değerlendirilen raporda “işgal altındaki” ifadesinin kullanılmaması, yeni ABD yönetiminin önceki yönetimlerin politikalarından koptuğu yorumlarına yol açtı.

İSRAİL’İN İŞGALCİ POLİTİKASI

İsrail, 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri’ni, 1981 yılında meclisten geçirdiği bir kanunla ilhak etse de uluslararası camia bu toprakların hala işgal altında olduğunu kabul ediyor.

İngilizlerin işgal ettiği tarihi Filistin topraklarından çekildiği 1947’den bir yıl sonra bu topraklar üzerinde kuruluşunu ilan eden İsrail, yaklaşık bir milyon Filistinliyi zorunlu sistematik göçe tabi tutmuştu. İsrail, 1967’de de Filistin topraklarının geri kalan kısmı olan Batı Şeria ile Doğu Kudüs’ü ve Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri ile Mısır’ın Sina Yarımadası’nı işgal etmişti.

İsrail, 1979’da Mısır ile yapılan Camp David Barış Anlaşması sonrası Sina Yarımadası’ndan çekilse de Golan Tepeleri ile Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ten çekilmemiş, 1980’de çıkardığı yasa ile Kudüs’ü, doğusu ve batısıyla birleşik “ebedi” başkent ilan etmişti.

URFA HABER